Ticaret ve şirketler hukuku, ticari şirket ve işletmelere uygulanacak genel ve özel hükümleri düzenleyen hukuk dalıdır.

Ticaret ve Şirketler Hukuku alanına giren dava ve hukuki uyuşmazlıklarınız  için ofisimizin ticaret avukatı departmanından veya konusuna göre şirket avukatı departmanından avukat hizmeti alabilirsiniz.

Ticaret hukukunun yan dalı olarak nitelendirebileceğimiz şirketler hukuku ise genel olarak ticari şirketlerin kurulması, devredilmesi, bölünmesi, birleşmesi veya tasfiyesi gibi konuların ele alındığı bir hukuk dalıdır diyebiliriz.

Ticari şirketlere ilişkin tüm hukuki yükümlülük ve mevzuatlar bu hukuk dalı altında işlenmekte ve düzenlenmektedir.

Ticaret ve şirketler hukukunu daha iyi kavrayabilmek ve anlayabilmek için ticaret ile ilgili farklı tanımlara, ticaret avukatlarının sorumluluk alanlarına ve ticaret mahkemelerinin gördüğü dava türlerine daha yakından bakmak gerekir.


Ticaret ve Şirketler Hukuku Mevzuatı

Ticaret ve şirketler hukukunun temel mevzuatı 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’dur. Türk Ticaret Kanunu 13/1/2011 tarihinde kabul edilerek 14/2/2011 tarihli ve 27846 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Türkiye Muhasebe Standartları da ticaret kanununda çoklukla atıf yapılan mevzuattır.

Bunun dışında Türk Ticaret Kanununda düzenlenmeyen hususlarda ilgili 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun ilgili hükümleri uygulanacaktır.

Ticaret Hukukunu düzenleyen mevzuata ulaşmak için sanayi ve ticaret bakanlığı sitesinden bilgi edinilebilir.


Ticaret ve Şirketler Hukukunu Düzenleyen Kurumlar

Ticaret ve şirket hukukunu düzenleyen temel kurum ve kuruluşlar aşağıda listelenmiştir.

Bu kurum ve kuruluşlar anayasa ve yasalar tarafından kendilerine verilen yetkiyi kullanırlar.


Ticaret Hukukunun Temel Kavramları

Ticaret ve şirketler hukuku, aslen “ticari işletme” esasına dayanmaktadır.

Ticari işletme esası, Türk Ticaret Kanunu’nun Birinci Kitap, Birinci Kısım, 11. maddesi kapsamında açıklanmış ve belirtilmiştir.

Her ne kadar ticari işletme kavramı kanunda farklı şekillerle ve yollarla tanımlanmış olsa da, temelde bir ticari işletme için “ticarethane, fabrika veya ticari amaçla işletilen müesseseler” tanımını yapmak uygun olabilir.

Ticaret ve şirketler hukukunun detaylarına inmeden önce işletme kavramının ticaret hukukundaki yerini anlamakta fayda var.

Ticaret hukuku işletme kavramı için birden fazla kıstas getirerek ticari bir işletmenin var olabilmesi için hangi koşullara uyması gerektiğini tanımlamıştır.

Bu tanıma göre (TTK m. 11) bir işletme, gelir sağlama hedefi sahibi olmalı, devamlılık ilkesi üzerine faaliyet göstermeli ve belirli bir etkinlik çapını aşmış olması gerekmektedir.

Ticari işletmenin belirli bir etkinlik çapını aşması ise esnaf işletmesine göre belirlenen bir sınırdan oluşur ve bir işletmenin ticari işletme olarak nitelendirilmesi için kanunda ayrıca belirlenmiş olan esnaf işletmesi sınırlarını aşmış olması gerekir.

Bir işletmenin ticari işletme sayılması hem hukuk hem vergi hem başka mevzuat türleri açısından hak ve yükümlülükleri doğmasına neden olmaktadır.

Ticaret hukukuna ilişkin pek çok kavram ticari işletmeye dayalı olarak açıklanmaktadır. Buna verilebilecek en güzel örnek, tacir kelimesinin tanımıdır.

Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde tacir, “bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişi” olarak tanımlanmaktadır.

Bu varsayım ile birlikte aslında ticaret hukukunun ticari işletmeden bağımsız olarak ele alınmaması ve düşünülmemesi gerektiğini söyleyebiliriz.

Yine Türk Ticaret Kanunu’ndaki bilgilere dayanarak üç farklı ticari işletme tipi olduğunu söylemek mümkün.

Ticarethane, fabrika ve ticari şekilde işletilen diğer müesseseler olarak sınıflandırılmakta olan ticari işletme türlerinin her biri, ticaret hukuku kapsamında ayrı ayrı kategorize edilerek korunmakta ve düzenlenmektedir.

İşletmeler için ticaret hukuku kavramı ele alındığında dikkate alınması gereken bir diğer husus da ticari işletmelerin malvarlığıdır.

Bilindiği üzere ticari işletmeler sermaye adı altında çeşitli malvarlığı değerlerini bir araya getirerek iktisadi faaliyette bulunmayı amaçlar.

İşletmelerin sermaye koyma borçları, TTK’nın 126. maddesinde detaylıca belirtilmiştir. En küçük işletme biriminde bile işletme sahibi, kendi kişisel malvarlığı başta olmak üzere çeşitli değer ve varlıkları işletmesine tahsis eder.

Kendi sermayesinde bulunmayan değerleri ise kiralama veya ödünç yolu ile işletmesi için temin etmeye çalışır.

Belirli bir zaman zarfı içerisinde ekonomik bir bütün oluşturmaya başlayan ve işletmeye anlam katan bu değerler de tabii ki hem işletme sahibi, hem de tüketici ve diğer ortaklar adına koruma ve güvence altına alınmalıdır. Bu noktada da yine ticaret hukuku devreye girerek her tarafın haklarını korumayı amaçlar.

Bunlarla birlikte ticari bir işletmenin bölünmesi, ticari işletmenin devri (TTK m. 49) ve ticari işletmenin rehni de yine ticaret hukukunun inceleme alanına giren diğer konulardır.


Ticaret Hukuku Davaları

Ticari davalar hakkında genel bilgi almak için başlığa tıklayabilirsiniz.


Ticaret ve Şirketler Hukukunda Zamanaşımı Süreleri

Ticaret ve şirketler hukuku yukarıda da izah edildiği üzere oldukça teferruatlı bir hukuk alanıdır. Ticaret hukukunda zamanaşımı süreleri ile ilgili temel kurallar için bağlantıya tıklayabilirsiniz.


Ticaret ve Şirketler Hukukunda Mahkeme Masrafları

Ticari davalarda mahkeme masrafları, her sene yeniden değerleme oranı ile değişiklik göstermektedir.

Ticari davalarda istenecek muhtemel dava masrafları için masraf tarifesi başlıklı yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.


Ticaret ve Şirketler Hukukunda Avukatlık Masrafları

Ticari davalarda uygulanacak avukatlık ücret tarifeleri için avukatlık ücret tarifesi başlıklı yazının incelenmesi gerekmektedir.


Ticaret ve Şirketler Hukukunda Arabuluculuk Masrafları

Ticari alacak ve tazminat davalarında bilindiği üzere 01.01.2019 tarihinden itibaren arabuluculuğa başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Hangi tür dosyaların zorunlu arabuluculuğa tabii olduğunun tespiti için ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk başlıklı yazı incelenerek bu konuda daha fazla bilgi alınabilir.

Ticari işlerden doğan arabuluculuk dosyalarında uygulanacak tarife için arabuluculuk ücret tarifesi başlıklı yazımızın incelenmesini tavsiye ederiz.


Ticaret Avukatı ve Şirket Avukatı

Her hukuk dalında olduğu gibi ticaret ve şirketler hukukunda da mevzuat, hükümler ve kanunlarla ilgilenen avukatlar bulunmaktadır. Genel olarak ticaret hukuku ile ilgilenen avukatlara ticaret avukatı, özelinden şirketlerle ve şirket ortaklığını oluşturan yapıların birbiri ile ilişkileri ile ilgilenen avukatlara ise şirket avukatı denilmektedir.