Haciz Edilemeyen Mallar, icra dosyası içerisinde boşa emek ve para harcanmaması için doğru belirlenmesi gerekir.
İcra takibi davaları kapsamında haczin yerini ve önemini anlayabilmek adına öncelikle haczin tanımına göz atmak gerekir.
Haciz edilemeyen bir alın haciz edilmesi nedeniyle yapılacak işlemler ve dava açmak için icra avukatı departmanımızdan avukatlık hizmeti alabilirsiniz.
Temel anlamıyla haciz, devletin bir bireye ait alacağı tahsil etmek amacıyla borçlunun maddi değeri olan mallarına el koyması işlemi olarak tanımlanabilir.
Haciz kavramı, İcra ve İflas Kanununun 83. maddesinde belirlenmiş bir işlem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bununla birlikte kanunda haciz, farklı maddeler ve başlıklar altında farklı açılardan ele alınmıştır. Örneğin haczi caiz olmayan mallar ve haklar, 18.02.1965 tarihli 538 sayılı kanunun 46. maddesinde sıralanmıştır.
Buna göre ekonomik faaliyeti bedeni çalışmasına dayanan borçlunun mesleğine sürdürebilmesi için gerekli olan eşyalar, borçlu ve ailesi için lüzumlu olan eşyalar (para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taşlar ve antika özelliği taşıyan süs eşyaları hariç), borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları, borçlu çiftçi ise gelecek mahsul için lazım olan tohumluğu ve Borçlar Kanunu’nun 510. maddesine göre haciz edilmemek üzere belirlenmiş olan kaydı hayatla iratlar, haciz konulamayan hakların arasında öne çıkanlardır.
Bununla birlikte borçlu bireyin maaş haczi ile ilgili ayrı bir kanun metni de yer almaktadır.
Bu bağlamda İİK’nın 83. maddesine göre maaşlar, her türlü tahsisat ve ücretler, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar sunulduktan sonra haciz edilebilir.
Hacizde tertip sırasına uyulmaksızın haciz edilemeyen malları haciz edilmesi halinde bu duruma ilişkin şikayetler icra şikayeti olarak icra mahkemesinin önüne çıkarılması gerekmektedir.