Bakiye Süre Ücreti Davası, belirli süreli iş sözleşmesinin belirlenen günden önce fesih edilmesi nedeniyle tarafların birbirlerinden isteyebilecekleri tazminatın alınması için açılan dava türüdür.
Belirli süreli iş sözleşmesinin değerlendirilmesi ve bakiye süre ücreti davası açmak için ofisimizin iş avukatı departmanından avukatlık hizmeti alabilirsiniz.
Bu yazımızda sırasıyla bakiye süre ücretinin tanımı, kanuni dayanağı, hak kazanma şartları, bakiye süre ücreti hesaplama, ödenme zamanı, faiz türü ve faiz başlangıcı, zamanaşımı süresi, hak düşürücü süresi, tarafları, yetkili mahkeme ve görevli mahkeme, dava masrafları, vekâlet ücretleri, dava süresi incelenecektir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/9-2514 Esas 2017/13 sayılı Kararında bakiye süre ücretini “belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin iş sözleşmesinin sürenin bitiminden önce işveren tarafından haksız olarak sona erdirilmesi halinde, sözleşmedeki süreye uyulmuş olsaydı işçinin kalan sürede kazanabileceği ücreti tutarında isteyebileceği bir tazminattır.“ şeklinde tanımlamıştır.
İş hukuku ile ilgili temel kavramlar hakkında bilgi almak için iş hukuku başlıklı yazının okunmasını tavsiye ederiz.
Kanuni Dayanağı
4857 sayılı İş Kanunda belirli süreli sözleşmeyle çalışan işçinin hizmet akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği veya işverenin işi kabulde temerrüde düştüğü takdirde işçinin haklarına ne olacağına dair hüküm bulunmamaktadır.
Bu konuya ilişkin düzenleme 6098 sayılı Borçlar Kanununda yer almaktadır. Kanunun 408. Maddesinde “işverenin temerrüt hali“ 438.maddesinde ise “işveren tarafından haklı sebebe dayanmayan fesih“ düzenlenmiştir.
Yargıtay, işverenin iş görme ediminin yerine getirilmesini kusuruyla engellediği veya edimi kabulde temerrüde düştüğü takdirde işçinin bakiye süre ücret alacağına hak kazanacağına Eski Borçlar Kanunu (madde 325) zamanından beri karar vermektedir.
6098 sayılı Yeni Borçlar Kanunu 438. Madde ile işveren tarafından belirli süreli iş sözleşmesini haklı sebebe dayanmadan feshetmesi halinde işçiye tazminat ödenebileceğini hükme bağlamıştır.
Yargıtay tarafından son zamanlarda verilen kararlarda 438. Madde de öngörülen tazminatın bakiye süre ücreti olarak kabul edildiği görülmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2014/9-2514, K. 2017/13)
Bakiye Süre Ücretine Hak Kazanma Şartları Nelerdir?
Bu ücrete hak kazanabilmek için bazı şartların bulunması gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır:
1- Belirli Süreli Sözleşme Olmalıdır:
- Bu ücret yalnızca belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçi tarafından talep edilebilen bir ücrettir.
- Sözleşmede “belirli süreli iş sözleşmesi ” ifadesi geçse bile objektif ölçütlere göre “belirli” olmalıdır.
2- Sözleşme İşveren Tarafından Haksız olarak Feshedilmelidir:
- 6098 Sayılı Borçlar Kanuna işveren belirli süreli iş sözleşmesini haklı nedene dayanmaksızın derhal feshettiği takdirde işçi, sözleşme süresine uyulmamasından dolayı tazminat talep edebilecektir.
- Sadece belirli süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği takdirde işçiye verilmektedir.
3- İşverenin Feshi Haklı Nedene Dayanmamalıdır.
- İşverenin feshinin haklı bir nedene dayanmamasıdır.
- İşverenin feshi 4857 sayılı İş Kanunun 25. Maddesine gösterilen sağlık sebepleri, ahlak ve iyiniyet kuralları ve benzerleri, zorlayıcı sebeplere dayandığı takdirde işçi bu tazminata hak kazanamayacaktır.
4857 sayılı İş Kanunun 18. Maddesinde feshin geçerli sebebe dayandırılması düzenlenmiştir. Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2009/41078 Esas 2012/2947 sayılı Kararında “geçerli nedenlerin varlığına rağmen belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin iş sözleşmesi süresinden önce haklı bir neden olmaksızın fesih edildiğinde kalan süreye ait ücretinin ödenmesi gerekir.“ kararını vermiştir.
Bakiye Süre Ücreti Hesaplama
Bakiye Süre Ücretinin hesaplanmasında kural işçinin kalan süreye ilişkin ücretinin toplamıdır. 6098 Borçlar Kanunu 408. Maddesine göre işçinin işverenin yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar ücretten indirilir.
Aynı Kanunun 438. Maddesine göre işçinin tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir.
İki düzenleme de birbirine paralel şekilde düzenlenmiştir. Buna örnek olarak yol gideri, giyim ve yemek giderleri gösterilebilir.
İşçinin yeni bir işte çalışıyor olması nedeniyle kazandığı menfaatler de ücretten indirilecektir.
Eğer işçinin niteliğine uygun iş bulmasına karşın bu işte çalışmaktan kaçınırsa kazanmaktan bilerek kaçındığı değer bu ücretten çıkartılır.
Yargıtay bu ücretten mahsup edilecek değerlerin tek tek araştırılması görüşündedir. Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2004/18778 Esas 2005/9345 sayılı Kararında mahkemenin mahsup edeceği kalemleri araştırmadan verdiği kararı bozmuştur.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2006/9714 Esas 2006/29706 sayılı Kararında “Uyuşmazlığa uygulanacak BK 325.maddesi sadece işçinin işverenin işi kabulde temerrüdü halinde diğer bir iş ile kazandığı ve kazanmakta kasten feragat eylediği şeyi değil, bunun yanında, işi yapmamasından dolayı yol masrafları, giyim ve yemek giderleri gibi bir kısım tasarruf edilen miktar için de mahkemece belirli bir oranda indirime gidilmesi gerekirken bozma gereğine aykırı olarak yapılan araştırma sonucunda aynen karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
Belirli süreli sözleşmesinin feshinde ihbar tazminatı kazanılmaz.(Yargıtay 9.H.D. 2001/17364 E. 2002/2697 K.) Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2007/16098 Esas 2008/15750 sayılı Kararında belirli süreli iş sözleşmesinin varlığına rağmen ihbar tazminatı ödenmişse bu tutar bu tazminattan mahsup edilmesi gerekir kararını vermiştir.
Bakiye Süre Ücreti Ne Zaman Ödenir?
4857 sayılı İş Kanununda Bakiye Süre Ücreti alacağının ödeme zamanı ile ilgili düzenleme yoktur.
Genel borçlar hukuku ilkesine göre işveren, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin iş sözleşmesini haklı nedene dayanmadan derhal feshettiği takdirde fesih tarihinden itibaren; iş görme ediminin yerine getirilmesini kusuruyla engellediği veya kabulde temerrüde düştüğü andan itibaren bu ücreti işçiye derhal ödemelidir.
Bakiye Süre Ücretine Uygulanacak Olan Faiz
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/779 Esas, 2012/17960 sayılı Kararında “Mahkemece bakiye süreye ait ücret için yasal faiz yerine bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmesi hatalıdır.“ kararını vermiştir.
Ücretin zamanında ödenmemesi nedeniyle uygulanacak olan faiz yasal faiz olacaktır.3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun gereğince 01.01.2017 tarihinden itibaren uygulanan yasal faiz oranı %9’dur.
İşçilik alacaklarına uygulanacak faiz türleri ile ilgili olarak İşçilik Alacaklarında Faiz ve Zamanaşımı Süreleri başlıklı yazının okunmasını tavsiye ederiz.
Bakiye Süre Ücretinde Faiz Başlangıcı
Bu ücretin işçiye zamanında ödememesi halinde işçi, işverene borcunu ödemeye davet eden ihtarname çekmesi üzerine işveren temerrüde düşer ve ihtarnamedeki sürenin bitimini takip eden günden itibaren faiz işlemeye başlayacaktır.
Buna göre işverenin ihtarnameyle temerrüde düşürülmesi halinde ihtarnamedeki sürenin dolmasından itibaren; işverenin temerrüde düşürülmemesi halinde ise belirsiz alacak davalarında davanın açıldığı, kısmi davalarda ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanacaktır.
İşçilik alacaklarına uygulanacak faiz başlangıç tarihleri ile ilgili olarak İşçilik Alacaklarında Faiz ve Zamanaşımı Süreleri başlıklı yazının okunmasını tavsiye ederiz.
Bakiye Süre Ücretinde Hak Düşürücü ve Zamanaşımı Süresi
4857 sayılı İş Kanunumuzda Bakiye Süre Ücreti hakkında zamanaşımı süresi düzenlenmemiştir.
Bu ücret işçilik alacağı olduğu için alacaklarla ilgili genel düzenleme olan Borçlar Kanunu 146. Maddesi uyarınca “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.“ hükmüne dayanarak 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
Bakiye süre ücret alacağında hak düşürücü süre yoktur.
İşçilik alacaklarına uygulanacak zamanaşımı süreleri ile ilgili olarak İşçilik Alacaklarında Faiz ve Zamanaşımı Süreleri başlıklı yazının okunmasını tavsiye ederiz.
Bakiye Süre Ücreti Davasında Taraflar
Bu alacağın talep edildiği davanın bir tarafında işçi diğer tarafta ise işveren bulunmaktadır. İŞÇİ, 4857 sayılı İş Kanunu madde 2’ye göre “Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye“ yine aynı maddeye göre İŞVEREN ise “İşçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara “denir.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu madde 1’e göre İşçilerin bakiye süre ücretlerini alabilmek için açacakları İşçi Alacağı Davalarında görevli mahkeme İş Mahkemeleridir.
İş davalarında özel yetkili mahkeme 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. Maddesine göre, açıldığı tarihte işverenin Türk Medeni Kanun gereğince yerleşim yeri sayılan yer mahkemesinde açılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de açılabilir.
İş davalarında genel yetkili mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 5. Maddesine göre, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 6. maddesi 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu tarihten sonra açılan ve açılacak davalara 7036 Sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.
Genel olarak görev ve yetki ile ilgili bilgi almak için iş hukuku başlıklı yazımızın değerlendirilmesini öneririz.
Bakiye Süre Ücreti Dava Masrafları
Bakiye Süre Ücretinde Dava Masrafları ile ilgili bilgi edinmek için masraf tarifesi başlıklı sayfamızdaki açıklamaları okuyabilirsiniz.
Bakiye Süre Ücreti Davası Avukat Ücretleri
Bakiye Süre üceti nedeniyle doğan tazminatı davaları nispi niteliklidir.
Nispi nitelikli davalarda vekalet ücretleri, dava konusunun veya alacak tutarının değerine göre belirlenmektedir.
Maktu nitelikteki davalarda ise tarifedeki maktu ücretler uygulanır.
Avukatlık Ücreti, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 164/2. Maddesinde ve asgari ücret tarifesinde gösterilen sınırlar arasında kalmak üzere taraflarca serbestçe kararlaştırılabilir.
Kanunda ve tarifede belirtilen oranların altında veya üstünde ücret belirlenmesi halinde, sözleşmenin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz sayılmaktadır.
Türk yargılama sisteminde uygulanan vekalet ücretleri ile ilgili genel bilgi almak ve hesaplama yapmak için avukatlık ücret tarifesi başlıklı yazının okunmasını rica ederiz
Dava Süresi
Bakiye Süre Ücreti Davası, genel iş ve işçi hukuku davaları için belirlenen sürelerde sonuçlanacaktır. Bunun için belirli bir süre vermek zor ise de 28 gün süren arabuluculuk aşamasında uzlaşma sağlanmaz ise yerel mahkemece karar verilme süresi takriben 1 senedir.
Bakiye Süre Ücreti Davasında İş Avukatı
Bakiye Süre Ücreti Davası, başından sonuna kadar teknik ve uzmanlık isteyen bir dava olması nedeniyle iş ve işçi hukuku ile ilgilenen bir iş avukatı tarafından takip edilmesi oldukça önemlidir.
Nitekim dava stratejisinin belirlenmesinden, noterlik ihtarnamesinin keşide edilmesine ve kararın infazına kadarki süreç bir çok aşamayı içinde barındırmaktadır.